Müşteri Hizmetleri: +90 (539) 222 55 00
Karakılçık buğdayı adını başaklarındaki karakılçıklarından almış, atalarımızdan kalan nesli tükenmekte olan bir tür yerli buğdaydır. Yerli tohumların zirai tohumlara göre genotiplerinin düşük verimli olması üreticiler tarafından yerli tohumların tercih edilmeme sebebidir. Yerli buğdaylar daha serttir ve daha zor öğütülürler; fakat besin değerleri oldukça yüksektir.
Günümüzde araştırması ve tanıtımı sıkça yapılan; Kastamonu bölgesinde yetişen Atalık Siyez buğdayı gibi Karakılçık Buğdayı da atalık bir buğday cinsidir.
Bereketli Hilal Bölgesinde bulunan Hatay da yetiştirdiğimiz Karakılçık Buğdayı tohum-toprak eşlemesinde optimum besin değerlerine ulaşmaktadır. Yani hem iklim, hem toprak değerleri açısından bu buğday cinsinin en sevdiği bölgeler arasındadır. Bu güzel eşleşme buğdayın besin değerlerine de yansımaktadır.
Glutenin sindirim sistemininde sorunlar yarattığı son dönemde sıkça gündeme gelen bir konudur. Çölyak Hastaları hariç ( Çölyak hastalığı tamamen farklı bir rahatsızlıktır ve glutenin yapısı ile değil doğrudan glutenin varlığı ile ilişkilidir); gluten intoleransı bulunan bireylerde rahatsızlığın yapısı değişen buğdaydan kaynaklandığını belirten birçok çalışma sonucu vardır. Yapısı değişen buğday tohumununun içindeki gluten yapısı da değşmiştir ve bu değişimi tanımayan sindirim sisteminde sorunlara yol açmaktadır. Biraz canlandırma yaparsak değişen buğday ve türevleri , sindirim sisteminden geçerken yeni tür buğdaylara kimlik taramaları yapıp, seni tanımıyoruz, o üzerindeki ne, bu bize sıkıntı yaratır gibi uyum sorunları yaşarken; bizim eski Karakılçık Buğdayı sindirim sistemimizdeki herkes tarafından tanınıyor ve kapılar sonuna kadar açılıyor. Bu sebeple bizim buğday sindirim sisteminden kolayca geçip gidiyor.
Evrimleşen canlılarda olduğu gibi tohumlarda zamanla evrim geçirmiştir ve şartlara uyum sağlayabilenler günümüze ulaşmıştır. Karakılçık Buğdayı da bu şartlara uyum sağlayabilen, sindirim sisteminin tanıdığı atalık bir buğday cinsidir. Besin değeri çok yüksek olan bu buğday cinsi hem potasyum hemde fosfor açısından çok zengindir. A, E, K, C vitaminleri , demir, lif ve protein oranı da oldukça yüksektir.
Tarih boyunca ana besin kaynağımız olan buğdayın aslında korkulacak bir besin olmadığının ve birçok faydasının bulunduğunun özellikle altını çizmek isteriz. Bu konuyu Teofarm ailesi olarak şöyle yorumluyoruz; yüzyıllardır çalışan bir sistemin , ana enerji maddesinin, çalışan sistemde çok büyük ve bazı kaynaklarca da tek başına sorun yaratan besin maddesi olarak görülmesinin gerçekçi olmadığını düşünüyoruz. Atalık, antik buğdayların yüzyıllardır atalarımız tarafından ana besin kaynağı olarak kullanıldığını ve günümüzdeki kadar çeşitli ve çok sayıda hastalık olmadığının altını çizmek isteriz. Bir besin grubunun tek başına mucizeler yaratmadığını da göz ardı etmeden, Karakılçık Buğdayının gerek besin değerleri gerekse sindirim sistemine olan uyumu açısından çok büyük farklılık yarattığını belirtmek isteriz.